OKR (Objectives and Key Results), Google başta olmak üzere birçok başarılı şirket tarafından kullanılan bir hedef belirleme sistemidir. İddialı, ölçülebilir hedefler etrafında uyum ve bağlılık oluşturmaya yönelik bir yaklaşımdır. Peki, OKR ve diğer geleneksel hedef belirleme sistemleri arasındaki farklar nelerdir? Neden OKR’yi tercih etmeliyiz?
- OKR’ler, takip edilebilir ve yeniden değerlendirilebilir.
- OKR’ler, hizalama oluşturmak ve şirketin hızını belirlemek için kullanılabilir. Amaç, herkesin sabit bir hızla, net önceliklerle, aynı yönde ilerlemesidir.
OKR Nasıl Ortaya Çıktı?
OKR’nin orijinal konsepti Intel’den gelmiştir ve diğer Silikon Vadisi şirketlerine yayılmıştır. Google, 1999 yılında, OKR’yi hayata geçirmeye başlamıştır. Google’ın bugün 40 çalışandan, 60.000’den fazla çalışana kadar büyümesini destekmiştir. Google’a ek olarak Spotify, Twitter, LinkedIn ve Airbnb gibi diğer şirketler OKR’leri kullanmaktadır. Ancak OKR metodolojisi yalnızca dijital şirketler ile sınırlı kalmamıştır. OKR’ler her sektörden, küçük ya da büyük ölçekli olması fark etmeksizin pek çok organizasyonda kullanılabilir.
OKR’ı Anlamak
OKR’yi Google’a tanıtan John Doerr, hedef belirlemek için bir formüle sahip:
“Doğru bir hedef, neyin başarılacağını ve nasıl ölçüleceğini tanımlamalıdır.” Buradaki anahtar kelimeler: ‘neye göre ölçüldüğüne göre’ çünkü ölçüm, bir hedefi amaç yapan şeydir. Onsuz, sahip olduğun tek şey ise bir dilek.”
Doerr formülü, bir OKR’nin yapısını açıklamanın en iyi yoludur:
(Key Result) tarafından ölçülen bir (Objektif) başaracağım.
Yani, adından da anlaşılacağı gibi, OKR’nin iki bileşeni vardır: Objective (Amaç) ve Key Results (Anahtar sonuçlar).
Hedefler, başarmak istediğiniz şeyin akılda kalıcı nitel açıklamalarıdır. Bunlar kısa, ilham verici ve ilgi çekici olmalıdır. Bir hedef, takımı motive etmeli ve onlara meydan okumalıdır.
Anahtar sonuçlar, hedefe doğru ilerlemenizi ölçen bir dizi ölçümdür. Her biri için 2-4 anahtar sonuç kümesi olmalıdır. Bundan daha fazlası olduğunda hatırlanabilme olasılığını düşüreceği için etkisini kaybedebilir.
Tüm önemli sonuçlar nicel ve ölçülebilir olmalıdır. Google’ın eski başkan yardımcısı Marissa Mayer’in dediği gibi:
“Eğer bir rakamı yoksa, bu önemli bir sonuç değildir.”
Bir dizi önemli anahtar sonuca sahip olmak, sağlıklı ve sürdürülebilir bir OKR oluşturmaya yardımcı olur.
Aşağıdaki OKR örneğini inceleyin:
Objective: Web sitesi performansını artırarak daha çok kişiye ulaşmak.
KR1: İlk çeyrek sonuna kadar günlük tekil kullanıcı sayısını %35 artırmak.
KR2: Şubat ayı sonuna kadar hemen çıkma oranını %20 azaltmak.
KR3: İlk çeyrek sonuna kadar ortalama oturum süresini %50 artırmak.
OKR Eşsizdir!
OKR’yi kullanmanın tek bir yolu olmasa da (her şirket veya ekip kendine göre uyarlayabilir ve değiştirebilir, farklı versiyonlarını oluşturabilir) dikkate alınması gereken bazı temel kavramlar vardır:
Çevik hedefler. OKR’ler statik yıllık planlama kullanmak yerine çevik bir yaklaşım benimser. Şirketler daha kısa hedef döngüleri kullanarak değişime uyum sağlayabilir ve yanıt verebilir.
Basitlik. OKR’yi kullanmak basittir ve anlaşılması kolaydır. Bu metodolojiyi benimseyen şirketler, hedef belirlemek için harcanan zamanı aylardan günlere indirir. Sonuç olarak, kaynaklarını hedeflerine ulaşmak için kullanırlar, onları belirlemek için değil.
Şeffaflık. OKR’lerin temel amacı, organizasyonda uyum yaratmaktır. Bunu yapmak için, OKR’ler şirketin tüm seviyelerine açık olmalıdır.