Seda Erdem Yılmaz
CHRO @Ata Group Technology Companies @ATP – Ata Technology Platforms, @Tikla Gelsin & @Fiyuu
OKR ile yeni nesil performans sistemine geçmeye nasıl karar verdiniz?
Hızlı rekabet ortamında performansı ölçmek adına çok daha çevik ve dinamik bir performans sistemine ihtiyacımız vardı. Bunun için çok araştırma yaptık ve karşımıza OKR sistemi çıktı. Bu kaosa, sürekli değişen koşullara ve belirsizliğe karşı bir düzen getirmek istedik ve bu açıdan OKR bizim için doğru sistemdi.
Kendi sektörünüz ile yeni nesil performans sistemini nasıl bağdaştırdınız?
İçinde bulunduğumuz sektör teknolojiyi, perakende ve servisi esas alan bir sektör. Bu noktada sürekli gelişen teknoloji yeni beklentiler yarattı diyebilirim. Hem perakendenin geleneksel ihtiyaçlarını hem de müşterilerin beklentilerini karşılamak gerekti. Artık hem bugünü hem de geleceği yönetmemiz gerekiyor. Çünkü beklentiler oldukça yüksek.
Neden OKR’yi tercih ettiniz? Nasıl bir süreç izlediniz?
Biz OKR’ye geçerken bir kültürel değişimi ve dönüşümü de tetikledik. Artık çalışanlar organizasyonda çözüm ortağı. Hem onların kendi hedefleri var hem de şirketin bir hedefi. Bu noktada daha yenilikçi ve çevik olabilmek için OKR ile performans sistemini tercih ettik. Herkesin kullanacağı bir altyapıyla kültür değişimi mümkün oldu. Tek başına ne felsefe ne de teknolojik bir altyapı yeterli oluyor. Bu ikisinin bir arada olması bizim için oldukça önemliydi. İkisi ayrılmaz bir bütün. Ayakları yere sağlam basan bir kültür değişimi için olmazsa olmaz.
Sizce OKR ile uzaktan çalışma arasında nasıl bir bağ var?
Uzaktan çalısmanın doğası gereği kişinin sorumluluk sahibi olması çok önemli. Bence OKR burada devreye giriyor. Çünkü OKR sistemi sorumluluğun yaşatıldığı bir sistem. Herkesin kendi sorumluluğunu alabildiği ve bunun bir sistemle desteklendiği bir ortam artık çok kritik. OKR, uzaktan çalışmayı kolaylaştırıyor ve destekliyor.
OKR’nin sizin için en iyi yanı ne oldu?
OKR sisteminde her çalışan kendi sorumluluğunu ve görevini benimsiyor. Çağımızın gereği olarak eski sistemdeki yukarıdan aşağıya akan bir yapı kullanmak mümkün değil. Kişinin hem şirketine nasıl bir katkısı olacağını görmesi hem de kendi gelişimine nasıl katkı sağlayacağını bilmesiyle daha şeffaf bir ortam oluştu. Biz ATP olarak bunu çok önemsiyoruz. El sıkışıp ilerlemek çok önemli, bu aynı zamanda iletişimi de geliştiren bir şey.
Şirketin belli stratejileri var ama bunların şeffaf bir şekilde ilerlemesi organizasyonun potansiyelini en üst seviyeye çıkaracaktır. Bu yolculuk bizi güzel bir dönüşüme teşvik ediyor.
Son olarak, OKR’ye geçiş yapmak isteyen organizasyonlara, bunu uygulayan bir şirket olarak ne önerirsiniz?
Twiser ile çalışsınlar. Diğer organizasyonlara bunun kültürel bir değişim olduğunu unutmamalarını öneririm. OKR süreçlerinin çok iyi kurgulanması, bunun neden yapıldığının çok iyi anlaşılması yani işin felsefesinin anlaşılması gerekiyor. Dayanışma gerekiyor. Böyle bir yola çıkacak olanların teknolojik altyapıyı ve felsefeyi bir arada kullanmalarını öneririm.